ASILI KALMA TRAVMASI

 

Tıbbi çalışmalar kişinin kemerden asılı olarak hareketsiz bir şekilde kalmasının çok tehlikeli olabileceğini ortaya koymuştur. Kişi normalde kemer rahatsız ettiği zaman sürekli olarak bedenini hareket ettirerek çok uzun süreler asılı kalabilir. Bu sağa sola hareketler kompresiyon ve dolaşım problemleri riskini de ortadan kaldırır.

 

Karşıt olarak, kişi hareketsiz olarak asılı ise, bir kaç dakika içinde bilincini yitirebilir ve anında müdahele edilmez ise ölebilir. Başa bir darbe (bir düşüşten veya başa düşen bir nesneden kaynaklanabilir), tıbbi müdahele gerektiren bir acil durum (baygınlık, kalp sorunu…), veya basitçe ip üstünde yorgunluktan kaynaklanan nedenler kişinin asılı kalmasının nedenleri olabilir. Bilinç kaybını nasıl önleriz? Bilincin kaybolması için gerekli zaman kişiye ve kişinin ipe bağlı oluş şekline bağlıdır. Kesin olan bir şey ise ayarları iyi yapılmış ve sıkı bir şekilde oturtulmuş bir kemerin içinde rahatça oturan kişinin ciddi bir düşüşte hayatını kaybetme olasılığının az oluşudur: bu şekilde acıdan ve travmadan kaçınma asılı bir durumda baygınlık riskini azaltır.

 

Sonuç olarak kurtarma yöntemlerini iyi bilmek, özellikle arkadaşınızı ipten (yukarıdan veya aşağıdan) nasıl indireceğinizi bilmek zorunludur.

 

KEMERDEN KAYNAKLANAN PATOLOJİLER

 

Geçen bir kaç yılda, mağaracılık dünyasında yeni bir kaza türü ortaya çıktı: Hipotermi ile hipotermiden kaynaklanan yorgunluk sonucu ölüm vakaları. Bu sıralarda jumar tekniğinin kullanılması ile ip üzerinde ölüm vakaları da kaydedildi. Kaydedilen 15 vakanın her birinde ölüm nedeni hipotermik yorgunluk olarak aynı sebebe dayandırıldı.

 

1983’e kadar uzanan zamanda bu ölüm vakaları üzerindeki çalışmalar Tıp Komisyonunun yeni bir ölüm faktörü olasılığını dikkate almasına yol açtı: Kemer sıkıştırması.

 

1984’te ilk kapalı alandaki denemeler gerçekleşti. İlk iki gönüllü askıda kalmayı takibeden ilk 6 dakika içinde bayıldı ve ciddi sorunlar yaşadılar. Bu testlerin çok tehlikeli olduğu düşünüldü ne derhal testler durduruldu, ancak bu testler şu varsayımın ortaya konmasına neden oldu: kesin bir hareketsizlik durumunda, bir başka deyişle kas hareketleri olmaksızın, sağlıklı bir mağaracı ip üzerinde çok kısa sürede yaşamını yitirebilir.

 

Bütünüyle hareketsiz kalmak mağaracının örneğin bir kafatası yaralanması sonrası baygınlık gibi, baygınlık geçirdiği her anda olan bir olaydır. Anlaşılır bir sebebi olmayan bu nedenle yorgunluk sonucu gerçekleştiği sanılan ölüm vakalarında ciddi bir kuşku yaratmaktadır. İp üzerinde ilerlemenin diğer tüm aşamalarında ciddi bir sağlık problemi kaydedilmemiştir. Bu olgunun ciddiyeti ve etkin bir önlem bulma umudu bizleri yeni deneyler organize etmeye itmiştir, ancak bu sefer tabii ki hastane ortamında.

Bu yeni deneyler tıbbi cihazların kullanımımızda olduğu Besancon Hastanesinde gerçekleşti. Temel kontrol parametrelerimiz:

*   Kalp atışı

*   Kan basıncı

*   Elektrokardiogram

*   Elektroensefalogram

*   Değişik kan kontrolleri, idi.

 

Acil müdahele ekipmanı kullanımımız altında olmasına rağmen, herhangi bir ciddi sorundan önce ipten çabuk çözülmenin 5 saniyede gerçekleştirilebilir olması güvenlik nedenleri ile gerekli idi. Bir çözüm bulmak amacı ile aynı anda 3 değişik deney gerçekleşti. Birinci gönüllü “gerçek” bir durumda idi, yani başı hipertansiyon durumunda ve bacakları da kalp seviyesi altında sallanmakta idi.

 

İkinci gönüllü hiper-ekstansiyon faktörünü ortadan kaldırmak amacı ile bir göğüs askısı takmakta idi ve üçüncü gönüllünün bacakları yüksek durumda ve başı hiper-tansiyonda idi. 3 vakanın her birinde gönüllüler 12-13 dakikalık bir zaman sonrası bir seri kaygılandırıcı sorunlar yaşadılar. Bir tanesi tıbbi kontrole karşın baygınlık geçirdi.

 

Gözlemlenen sonuçlar her iki gönüllünün de deneyim eksikliğinden baygınlık geçirdiği 1983 sonuçlarına benzerlik gösteriyordu.

 

Kalp atımı kontrolü kanın dolaşımının engellenmesi olasılığını dışarda tuttu. Gönüllülerin ifade ettikleri normal olmayan duygular açıkça sinirsel baskı1 ortaya koydu, ancak çok önemli değildi. Kanın tıkanıklık noktasından geri gelişi ile yaşanan rahatsızlık bacaklarda oldukça az, toplardamar dilatasyonu (genişlemesi) nun belirgin olarak görüldüğü ellerde ve boyunda daha fazlaydı.

 

Baygınlığın fiziksel mekanizması karmaşıktır ancak aşağıdaki şekilde açıklanabilir:

-Kardiovasküler sistem düzeninin bozulması, baş-kan dolaşımı aksaklıklarına neden olunması ve takibeden kısa sürede ölüm.

 

Her 3 deneyde de kalp atımı ve kan basıncına ilişkin benzer değişimler gerçekleşti. Bu değişimler kan sisteminin stres durumuna uyum sağlama çabalarını ortaya koymaktadır.

 

Tüm verileri şekilsel bir şekilde ortaya koyduğumuzda bu süreci daha iyi anlayabiliriz:

Birinci vakada gönüllü, 10 dakika sonra bayılmıştır. Başlangıçta kalp atımı normal olarak 80’di. Baygınlık durumuna kadar ilerleyen bir şekilde artmıştır. Bunun yanında kan basıncı, 12/8 olan normal başlangıç değerinden anormal olarak 18/12 ‘ye artmıştır. Ateşli kızarıklıklar, solgunluk, sürekli terleme ve nefessizlik ile baygınlık daha yoğun kalp atımı ve kan basıncı hızlanması ve artışı sırasında gerçekleşmiştir. İpten çok çabuk çözülünmediği takdirde baygınlık çok ciddi olabilir.

 

Baygınlık oluşmadan çözülme kalpte ve bacaklarda olan kanda ani bir geri dönüşe neden olur. Baygınlık işaretleri bir kaç dakika daha sürebilir. Başın hiper-tansiyonu çok acılıdır ve daha çabuk baygınlığa neden olur. Baş hiper-tansiyonunun elle düzeltilmesi sorunları azaltır ancak 5 dakika içinde kalp atımı hızlanır, kan basıncı artar. İkinci bir ciddi baygınlığı engellemek için kişi ipten çözülmüştür.

 

İkinci vakada, göğüs askısı sayesinde kesin olarak söyleyebiliyoruz ki baygınlığın kaynağı sadece servikal değildir. Bu vakada ipten çözülme 20 dakika sonra gerçekleştirildi. Üçüncü vakada ise bacaklar yüksek bir pozisyonda olmasına karşın maalesef baygınlığı önleyemedik. Anlaşılmıştır ki, aktif bacak hareketleri ancak çok kısa bir süre için iyidir, sonrasında problemler çabuk şekilde dikkate değer hale gelmektedir. Hemen hemen eminiz ki bu “yorgunluk sonucu ölüm” olarak kaydedilen vakalarda gerçekleşen olaydır.

 

Baygınlık karmaşık tıbbi bir konudur ancak, aşağıdaki sonuçlara varabiliriz:

-Kemerin cinsi ne olursa olsun bütünüyle hareketsiz halde asılı kalmak fizyolojik değildir ve çok ciddi kan dolaşımı sorunlarına yol açar. Koruyucu bir kemer geliştirmek faydasız olarak görülmektedir.

 

Deneyler şu tavsiyelere olanak sağlamıştır:

*   İp üzerinde yorgunluktan veya teknik problemlerden dolayı zorluklar çeken mağaracıya çok çabuk şekilde yardım edilmelidir.

*   Bütünüyle hareketsiz halde asılı olana mağaracı diğer takım arkadaşları tarafından ÇOK ACİL olarak ipten indirilmelidir.

*   Bir takım yanındakilerden herhangi birinin, çok sağlıklı bir durumda dahi olsa tek başına çıkışa geçmesine izin vermemelidir.

*   Yorgun bir mağaracı, özellikle ıslak(sulu) bir delikte(mağarada) dinlenmeden önce uzun ve zor bir ip çıkışına başlamayı reddetmelidir. Hayatta kalması için gerekli yiyecek ve korunma malzemesini yanında taşımalı ve uygun zamanda kullanmalıdır.

 

Tüm bu tavsiyeler, bugün yaşanan ölümlerin nedeni olan ve yakın gelecekte ortadan kalmasını umduğumuz “askıda bütünüyle hareketsiz kalmaktan” kaynaklanan tehlikeli durumları ortadan kaldırmak için gereklidir.

-o-

 

1 nervous compression: sinirsel baskı

2 venous dilatation: toplardamar dilatasyonu (genişlemesi)

 

Tıbbi terimler, Tıp Sözlüğü (Prof. Dr. Pars TUĞLACI, 8. Baskı, ABC Yayınevi.) kullanılarak çevrilmiştir. Çeviren Tip eğitimi almamış bir kişi olarak kavramsal hatalar veya Türkçe Tıp terminolojisine uygun olmayan sözcükler olasılığını hatırlatmak ihtiyacındadır.

 

Bu Keith Jones, National Access and Rescue Centre, UK tarafından bir tartışma grubuna “Warning: in case of emergency, unhook!” konulu olarak gönderilen ve aslının bir Fransızca Mağara Dergisinde yayımlandığı belirtilen bir metindir. Makalenin yazarı ve orijinal kopyasına ulaşılmaya çalışılmaktadır.